Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’tan önemli açıklamalar!

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’tan önemli açıklamalar!

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, 2 yıllık başkanlığı, 3 Temmuz Kumpası, futbol takımının geleceği ve kamuoyunun merak ettiği tüm sorulara yanıt veriyor.“Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Önce devletimize, kamu kuruluşlarına, özel sektöre ve inanılmaz bir performans gösteren tüm sağlık çalışanlarına ve hayatımızın devam edebilmesini sağlayacak diğer sektörlerdeki kahramanlara teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar, Allah’a emanet olsunlar. Hayatını kaybeden herkese baş sağlığı, ailelerine sabır diliyorum. Ulus olarak da alkışı hak ediyoruz. Başka ülkelere baktığımızda bizim bu süreci ne kadar iyi yönettiğimizi görüyoruz. İnşallah böyle devam eder.”

“İLETİŞİM ZAAFI DİYEBİLİRSİNİZ”

“İki sene bizim için sancılı geçti. Başarılarıyla, başarısızlıklarıyla. Amiral gemimiz futbolda başarısız olunca diğer başarılar göz ardı ediliyor. Sadece sportif açıdan değil yapısal açıdan yaptığımız güzel işler var. Zamanla ortaya çıkacak bunlar. Bizim kendimizi çok parlatan bir yaklaşımımız yok. Buna iletişim zaafı diyebilirsiniz. Sportif açıdan baktığımızda bazı kesim taraftarlarımız var futboldan başka bir şey duymak istemiyorlar ama Fenerbahçe bir spor kulübü. Son iki senede nispeten güzel işler oldu. Masa tenisinden, küreğinden yüzmesinden Türkiye şampiyonlukları rekorlar kırarak iki sene geçirdik. Kadın basketbol takımımız olağanüstü başarılı oldu. Euroleague’e inanıyorduk ama pandemi dolayısıyla hayallerimiz bir sonraki sezona kaldı.”

“TARİHİMİZDE ENDER RASTLANAN BİR DÖNEM”

“Bu sene basketbolda en kuvvetli takımı kursak da şanssızlıklar yaşadık. Euroleague’de garip bir fikstür vardı. Geçen yıldan kalan sakatlıklar vardı. Ama çıkışa başlamıştık. Tek kupayı biz aldık ama belki de Final Four’da tarihin en önemli come back’ini yapabilecektik. Futbolda yaşadıklarımızdan dolayı yaptıklarımızı belki anlatamadık. Futbolda ilk sezon başımıza ne gelebilecekse geldi. Pek çok hatalarımız oldu, başarısız bir sezondu. İkinci sezona iyi başladık, iyi de bir planlama yaptık. İkinci yarının ikinci haftasına kadar, Başakşehir’i yendikten sonra ne olduysa 7 haftada, tarihimizde ender rastlanacak bir döneme girdik. 7 haftada 21 puanın 18’ini kaybettik ve yarışın dışında kaldık. Bunun nedenleri var. Bizden kaynaklı nedenler var, eskiden gelen nedenler var, dışarıdan kaynaklanan nedenler var. Futbolda işler iyi giderken her şey güzeldir ama asıl karakter işler kötü giderken ortaya çıkar.”

“UMUTLU VE HEYECANLIYIZ”

“EN BÜYÜK HAYALLERİMDEN BİRİ…”

“Altyapı konusunda futbol tarafındaki sportif sıkıntılar nedeniyle arzuladığımız derecede yapısal değişikliği sağlayamasakta meyve verecek konuma geliyor. Bugünden yarına olacak şeyler değil. Bizim A takım tesisleri ile altyapıların olduğu yer fiziken ayrı. Büyük bir kopukluk var. Bazen Merih Demiral’lar nasıl kaçırıldı diye tenkit ediliyoruz ya, belki de bu kopukluk yüzünden geleceğin yıldızlarını kaçırabiliyoruz. En büyük hayalimden bir tanesi A takım ile altyapının aynı tesiste olduğu, A takım antrenörünün altyapıdaki çocukları izleyebileceği, altyapının birebir A takımın kullandığı teknolojiyi kullanacağı, benzer sağlık hizmetleri yaklaşımına ulaşabileceği bir akademi hayalim var. Bunun için arazi alabilecek imkanımız yok. Ama hamlelerimiz meyve verebilirse, önümüzdeki seçim döneminde hazır olmasa dahi dönüşü olmayan bir projemiz var.”

“BU FUTBOL BÖYLE GİTMEZ”

“Sportif Direktör konusuna halen inancım sonsuz. Damien Comolli tutmadı. Bir sürü önemli oyuncu getirdik, büyük ses getirdi, camiada büyük memnuniyetle ve sevinçle karşılandı. Ama sahaya beklediğimiz performansı yansıtamadı. Bazıları başka ülkeye gittiler, müthiş oynadılar. Hiçbir zaman şampiyonluk vadetmedim. Ben bu bir değişim projesidir dedim. İlk yıl yaşadıklarımız sistemin yerleşmesini geciktirdi. Her türlü dönüşümün sisli geçişleri vardır. Aldığımız dersler bu geçişi sağlayacak. Kulübümüzün çıkarlarını korumak doğrultusunda ister istemez bazı yerlerle veya kişilerle kafa kafaya geldiğimiz oluyor. Sahada kora kor mücadele olmalı. Bu futbol böyle gitmez. Kimse adil rekabet olduğuna inanmıyor. Zaten mali açıdan batık durumdayız. Bütün paydaşların dönüşüm içinden geçmesi gerekiyor.”

İTİRAF: “ÇOK FAZLA DEĞİŞİMİ AYNI ANDA YAPTIK”

“BUNU DEVAM ETTİREMEYİZ”

“Türkiye’de bu sistemi döndürecek hiçbir iş adamı yok. Bizim bütün gelirlerimiz direkt bankaya gidiyor. Gelirimizin yüzde 80’i bankalara gidiyor. Bunlardan yararlanmadan 2 seneyi çevirdik. Finansal borçlarımızı 308 milyona indirdik. Biz bunu devam ettiremeyiz. Yeniden yapılandırmayı kesinlikle yapmak zorundayız. Devletimiz insiyatif kullandık. Biz sonuç vermeyecek dedik ve aradan 1 sene geçti yeniden yapmaları gerekiyor. İnşallah biz de yapabiliriz. Maaş bütçelerini 92 milyon euro’dan aldık, 70’lere indirdik, bunun 50’lere gelmesi lazım. Bu sene ne kadar düşecek göreceğiz ama düşüş yolundayız.”

“BİR NEVİ YÖNETİM BANKALARA DEVREDİLİYOR”

“Devletimiz yardım eli uzattı ama birinci günden model yanlış olduğu için imzaladığımız an temerrüte düşüyoruz. Bunun hem başkana, hem de kulübe çok ağır yaptırımları var. Bir nevi yönetim kurulu sorumlulukları bankalara devrediliyor. Bunun genel kuruldan geçirme ihtiyacı var. Düğme başından yanlış iliklendiği için sonuna kadar yanlış iliklenecek. Nasıl diğer sektörler bugün yapılandırılıyorsa futbolun bundan hiçbir farkı yok. Biz yapılandırma yapmadığımız için harcama limitlerinden ceza yedik. Bize büyük sıkıntılar çıkarttılar, inşallah bu yaz çıkmaz. Hepimize aynı tişörtü giydirmeye çalıştılar. Niyet iyi ama kurgu kötü.”

“LİGLER BİTER BİTMEZ AÇIKLAYACAĞIZ”

“Biz 102 günü nasıl hoca bulmadık diye tenkit ediliyoruz. Türk spor tarihinde hiçbir başkan bu kadar eleştiriye uğramamıştır. Biz çok çalıştık. Biz de arzu ederdik kalan 8 haftaya hoca getirelim, hoca takımı tanısın, Türkiye’yi tanısın. Ve iki tür hoca vardır. Tecrübeli, olgun, yaşı ile de belli bir marka olmuş ve sizin hikayenizi satın alacak. Veya genç hoca, dinamik, başarıya aç, kariyer merdivenlerini çıkmak isteyen, buradaki başarılarıyla başka yerleri hedefleyecek iki türlü hoca var. İki tarz hocayla da görüşmemiz oldu. Ama bir de ülkenin gerçekleri var, finansal gerçekler var. Bugün gittiği kulüplerde istediği oyuncuyu almış hoca burada sıkıntı yaşayabilir. Belirlediğimiz alternatifler pandemi sürecinde gelebilecek alternatifler değildi. Bir kişiye odaklandık. Sezon bitince açıklayacağız. Ligler biter bitmez hocamızı açıklayacağız.”

“EMRE İÇİN SEZON SONUNDA…”

“Emre Belözoğlu benim için önemli bir kişilik. Müthiş bir kariyeri var. Beş ligin üçünde oynamış. Ciddi uluslararası bağlantıları var. Müthiş bir Fenerbahçe aidiyet duygusu var. Lider, bu devirde arma için oynayan futbolcu sayısı azaldı. Luiz Gustavo zannedersiniz ki Kadıköy’de doğmuş büyümüş. Bu futbolculardan da az kaldı. Bize teklif edildiğinde aklımızın ucundan geçmemişti. Almamızın en önemli nedeni karakteriydi. Emre lider bir karakter, zeki, çalışkan. Dolayısıyla Fenerbahçe’nin futbol aklında önemli rolü olacak. Sezon sonunda karar vereceğiz. Futbolda başarı için bazı şeyler lazım. Hoca ve sportif direktörün tek vücut, aynı şarkıyı söyleyen, birbirini destekleyen ekip olması lazım. Buna çok önem veriyoruz bu sefer.”

“VEDAT MURIQI’NİN GİTMESİNİ İSTEMEM AMA…”

“Sol bek eksiğimiz ortada, iki sezondur stopere istediğimiz kaliteyi koyamadık. Dört futbolcumuzun kontratı bitiyor. Kruse gitti, Isla gitti. İki tane net hızlı kanat oyuncusuna ihtiyacımız var. Diğerleri de kim gelecek, kim gidecek bağlı. Fazla maaşlar veriyoruz. Altyapıya transferlerimiz var. Vedat Muriqi ile ilgilenenler var. Her oyuncunun bir değeri vardır. Şahsen gitmesini istemem ama her futbolcu yatırımdır. O da karakter gösteren biri. Ben kupalar kaldırıp gitmesini isterim.”

“BU KRUSE’YE PAHALIYA MÂL OLACAK”

“Max Kruse’ye olan borcumuz pandemi dönemiyle alakalı. Hayatının pokerini oynadı. Bu ona pahalıya mâl olacak. En önemli yatırımımızdı. Karşılığını alamadık. Belki de biz Almanya’nın yetenekli bir oyuncusunu aldık ama disiplinli değildi. Aidiyet duygusu önemli. Bu bir iki sene sürecek bir süreç. Miha Zajc ailevi nedenden dolayı rica etti çocukcağız ülkesine gitti geri geldi, yok efendim o da ayrılıyormuş. Türk oyunculara ağırlık veriyoruz. Genç tecrübeli karışımını daha iyi yapmak istiyoruz.”

“EN BÜYÜK ÜZÜNTÜM…”

“Kimi transfer edersek edelim laf edecekler. Herkes ne diyor diye hareket edemeyiz. Ben bu camianın başkanlığından önce taraftarıyım. Çok sıkıntılı günlerimizde dibine kadar arkamızda durdular, sahip çıktılar. Biz çok şanslıyız ki Fenerbahçeliyiz. Böyle taraftar her kulübe nasip olmaz. Taraftarla bizim aramızı açmak için çok uğraşanlar oldu. Şimdilik başaramadılar. Kulübün gerçek sahibinin taraftar olduğunu biliyoruz ama sosyal medyada yazılanlarla kulübü yönetemeyiz. Tabii ki taraftarları dinliyoruz, nabız ölçüyoruz ama sisli günler geçecek ve hep beraber çok daha güzel günlere varacağız. Ben bu işe soyunurken gözüm kara soyundum. Kaybedeceğim çok şey olduğunu bilerek soyundum. Her şeye göğüs germeye hazırım. Büyük bir beklentiyle geldim. En büyük üzüntüm bu tevazuya layık olamamak. Tek korkum o. Bize en büyük doping Fenerbahçe taraftarını mutlu etmek. Şu an bunu yapamadık ama yapacağız.”

“BİZ BURADA PARAYI ÇÖPE ATIYORUZ”

“Bugünün futbolu 10 sene öncenin futbolu değil. Bizim 8-10 sene evvel yaptığımız transferler Anelka, Sow, bugün İspanya’nın Fransa’nın gol kralını kimse Türkiye’ye getiremez. Bugün sizin bahsettiğiniz seviyede oyuncuların hiçbiri 3,5 milyon euro’nun altında almıyor. Ama Salzburg’a, Leipzig’e baktığınızda beğendiğiniz oyuncuların maaşlarını bilseniz biz burada parayı çöpe atıyoruz. Bizim artık son durak transfer yapan oyunculardan uzaklaşıp, ayağımızı yorgana göre uzatıp ama onlardan daha iyi performans sergileyecek oyuncuları keşfetmemiz lazım. İyi örnekler bulaşıcıdır. Türk futbolunda topyekün silkelenmeye ihtiyacımız var.”

YENİDEN BAŞKAN ADAYI OLACAK MI?

“Zamanı gelince yeniden başkanlığa aday olup olmayacağımı göreceğiz. Fayda sağlamayacağıma inanırsam aday olmam, sağlayacağıma inanırsam aday olurum. Varsa başkan adayı hemen seçime gidelim. Bu saatten sonra seçim yapmanın kıymeti yok Mayıs’ta bir daha yapacaksınız. Varsa aday olacak, bizim tek görevimiz onların önünü açmak. Ben bunları yaşamadım. Hem camia içi, hem camia dışı. Bugün seçime gittiğiniz zaman birden fazla aday varsa her aday FB TV’ye çıkacak. Tesisleri kullanacak. O günkü başkanın ne imkanı varsa, adaylar da aynı imkana sahip olacak.”

‘BAŞKA KULÜPLE İLGİLİ KONUŞTUĞUNU GÖRDÜNÜZ MÜ?’

“Siz bir hakemi hiç yollamadığını takımın maçına 5 sene sonra bu hakem camiasında barışma maçıdır. Fenerbahçe bunu tek başına değiştiremez. Ocak ayında bir konuşma yaptım. Bakın biz yaşadık, sezon ilerleyince neler yaşayacağız dedim. Ben bunu ikaz ettim. Bizim olduğumuz noktaya gelecek birçok kulüp dedim. TFF Başkanı herkese eşit durması gereken, takımlar hakkında fikir belirtmemesi gereken bir mevkidir. Federasyon başkanımızın Fenerbahçe dışında herhangi bir kulüple ilgili ileri geri konuştuğunu gördünüz mü? Bizim Nihat Özdemir ile kişisel meselemiz yok. Ama bizim meselemiz Fenerbahçe’nin çıkarlarını korumak. 3 Temmuz bizim kırmızı çizgimizdir. Bizim camiamızın içinde barınamaz.”

“ALİ KOÇ OLSA GİYOTİN Mİ, İP Mİ DİYE SEÇERDİK”

“Federasyona güvenmiyoruz çünkü ilkesizlik var. Çifte standart değil çok standart var. Eşitsizlik normalleştirildi. Bu keyfi kararlar demek. Eşitsizliğin normalleştiği bir dönemden geçmek çok tehlikeli. Biz emrinizdeyiz derken, geçmişi aratmayacak bir düzenin geleceğine inandığımız içindi. Ama sezon içinde inancımızı kaybettik. Son maç oynandı, Semih beyin federasyonu hiç ilgilendirmeyen konuda nasıl cezalandırıldığını gördünüz. Başkaları ceza alsın diye demiyorum ama işin içindeki standartsızlığı anlatmak için diyorum. Olaylar yaşandı, talimatlara göre hakaret eden yöneticilere 60 gün hak mahrumiyeti, saldırıda bulunan yöneticiye 75 ile 180 gün, kavgaya karışan yöneticilere 60 ile 200 gün ceza veriliyor. Covid-19 süresinde yeni talimat yayınlandı. Bir yöneticinin akredite olmayan yere girmesi daha fazla ceza. Fiziksel saldırı, hakaret, küfür, sahaya inme, maçtan sonraki demeçleri saymıyorum. Semih bey veya Ali Koç olsaydı giyotin mi seçerdik, ip mi!”

“AZİZ YILDIRIM’A MEKTUP YOLLADIM, AÇILMADAN GERİ GELDİ”

“Başkanımızla en son 2 Haziran 2018’de merhabalaştık statta. Ondan beri bir daha görmedim. Biz göreve geldikten sonra basketbol takımının şampiyonluk maçı vardı, Can Bartu’nun cenaze töreni vardı, Cumhurbaşkanımızın Yüksek Divan Kurulu’na ziyaretinde aradık hiçbirine cevap alamadım. Davalarla ilgili mektup yolladım, açılmadan geri yolladı. Şu an Aziz Yıldırım’la kıyaslanmam doğru değil.”

“BİZİ SİYASETE ÇEKMEYE ÇALIŞIYORLAR”

“Bu boyutta bir kulüpseniz devletle çok yönlü ilişkileriniz var. Spor Bakanlığı ile var, Çevre Bakanlığı ile var. Cumhurbaşkanımız biliyorsunuz çok iyi bir Fenerbahçeli. Kongre üyemiz, Yüksek Divan üyesi oldu. Bizi onore etti. Fenerbahçe tarihinin önemli günlerinden biridir. Bizi ziyaret ettiği gibi başka takımlarla da ziyaretleri vardır. Devletimizin genelinde ilişkilerimiz gayet iyi. Bu konuda sıkıntımız yok. Genel sıkıntı, belli bir zümrenin benim Fenerbahçe başkanlığı dışında emellerim olduğuna inanarak ve etrafı da etkilemeye çalışarak bir intiba yaratıldı. Ben belediye encümeni bile olmam diye açıklamam var. Ne yazık ki ülkemizde fitne ve fesat gerçeklerin o kadar önünde ki. Bizi siyasete çekmeye çalışıyorlar. Her şey güzel olacak diye slogan atıldı. Polisler geldi stadımıza, her şey güzel olacak pankartı varmış meğerse. Ama o pankart Eylül 2018’den beri orada. Emniyet de bunu biliyor ama kimse anlatamadı. Antalya’da futbolla ilgili iki üç laf ettim, bir hafta 10 gün sonra Türkiye’de ayaklanma organize ediyormuşum. Saldırı altındayız. Bunu herkes kolay kolay yönetemez.”

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.